Kuaför Hakanca' yı Tanıyalım
Tekirdağ Çiflikönü semtinde sağlık ocağı yolu üzerinde kendi yerinde hizmet vermektedir. Bu gün kendisiyle dertleştik, konuştuk Hakan abim bana içini döktü bende etkilendim ve Efsane kuaför Hakan abimi yazmaya karar verdim. İstedim ki herkes okusun herkes kuaför Hakan'ı tanısın ve anlasın. Yazdıklarım bana ait değil, kuaför Hakan Gelgeç in düşünceleridir. Benim sadece yazılarımın içerisinde sorduğum sorular vardır. Efsane kuaför Hakan Gelgeç diyor ki: Modernizm Tekirdağda bayan kuaförlüğünü çok ileri götürmedi , gerçi sadece Tekirdağ değil Türkiye'nin dört bir yanında aynı şarkı aynı nakarat. -MESLEKTE KAÇINCI YILINIZ? : Çocukluğumda kuaförlüğe başladım heralde meslekte 25 yıl oldu. Birçok insan gibi hasbel kader plansız programsız girdim mesleğe kader ağlarını ördü diyebilirim. - MESLEĞE İLK BAŞLADIĞINIZ YILLARLA ŞİMDİKİ DÖNEMİ KIYASLAR MSINIZ? : Nasıl ki çelik konstrüksiyon çıktı binalar çirkinleştiyse bana göre de modernlik kuaförlüğü ileri götürmedi. Mesleğe ilk başladığım dönemlerde hem meslek saygındı hemde mesleği icra edenlerin meslektaşlarına karşı saygınlığı vardı , saygılı bir duruşu vardı.Şimdi bayan kuaförlüğü ayaklar altında. Öyle ortamlarda ben bayan kuaförüyüm demeye utanıyorum. Sebebi belli, kafamın içindekileri söylesem bu sefer söylediklerimden kendim utanıcam. Anlaşılabileceği şekilde yorumu bu yazıyı okuyanlara bırakıyorum. Mesela ben 90'lı yıllarda Tekirdağ Berberler Ve Kuaförler Odası başkanı (şimdi rahmetli toprağı bol olsun, mekanı cennet olsun.) Recep Özen'in yönetim kurulunun asillerinde birinci yedek üyeydim. Recep Özen başkan adam gibi adamdı. Arkasından konuşulacak bi insan değildi ve ben kendisini hiç unutmadım unutmayacağım tabiri caitse kendisini mumla arıyorum ABE RECEP BAŞKAN çabuk gittin, beni burada yanlız bıraktın seni çoook özlüyorum mekanın cennet olsun... Rahmetli Recep Özen başkanımın gıyabında konuşurken inanın gözlerim yaşarıyor yani öylebir saygı kültürü vardı bizde. Şimdiki jenerasyon ben bilirim havasında. Ben bu yaşıma geldim ve ben biliyorum demiyosam gençlerinde ''ben bilirim!'' modundan çıkması gerekiyor. İlk salonumu açtığımda 17 yaşındaydım ve 'acaba yapabilirmiyim?' diye kafamda soru işaretleri vardı ve ben o salonu açtığımda çok genç olduğumdan parmakla gösteriliyordum '' 17 yaşında salon açmış.'' diye. Eski dönemlerde dükkan açabilmek için sanata hakim olmanız, sanat bilmeniz gerekiyordu. Şimdi sadece sanatı bilmeniz yetmiyor... -SANATTAN BAŞKA NE GEREKİYOR PEKİ? :Sanatın yanında işletme mantığı da çok iyi analiz etmeniz gerekiyor. Dükkan işletmesinden elemanına, çalışan motivasyonuna, uyumuna , stok yönetimden vergiye ve başka alanlara kadar birçok konuya hakim olmanız gerekiyor , bu konularda ben danışmanlarımla çalışıyorum. Çünkü her işe birden yetişmeniz zor oluyor ve ben vaktimi işime ayırmak istiyorum. İşletmecilikle ilgili kısımlarıda danışmanlarım hallediyor. -SEKTÖRÜN SORUNLARINI ANA HATLARIYLA SİZDEN ALABİLİRMİYİZ? : Birbirini baltalar fiyat politikası sorunların en başında geliyor. Birbirine çok yakın yerlerde açılan dükkanlar bir başka problem. Herkesin tabiki salon açmasını destekliyorum ama salonlarında mantar gibi çoğalması bence bence sağlıklı değil. Yeni jenerasyon bence işletmeyi çok hafife alıyor. Tabi burada bence tek suçlu kuaförler odasının başkanıdır. Çünkü başkan üye sayısı artsın diye yoldan geçeni kayıt ediyor , utanmasa dağdaki çobanıda kuaför yapacak. Kendince haklı , seçimde bir oy fazla kazanacak şimdi ben sorarım kuaförle başkanına '' Dağdaki çobanla kuaför Hakan'ın oyu bir mi? '' yoruma açık bir beyanat. -KUAFÖRLERE GELENLER SALONA MUTSUZ GİRSE BİLE MUTLU ÇIKMAK DURUMUNDA DENİLİYOR İNSAN PİSKOLOJİSİ BURADA ÖNEMLİ DEĞİL Mİ? : Salona gelenler mutsuz anında gelebilir. Kuaför müşterisini mutlu ederek salonundan uğurlamak durumundadır. Obakımdan insan piskolojisiyle birebir ilintili bir durumdayız. İnsan piskolojisini iyi bilmemiz gerekiyor. Müşterilerimiz salonlarımıza yıllardır gelse yada yeni gelmiş olsada müşterimize saygılı mesafeli davranmak durumundasınız. Müşterimiz bizlere kafasında bir model oluşturmuş olarak gelebilir , siz o modelin müşterinize yakışmayacağını şayet düşünüyorsanız müşterinizi kırmadan sabırla dinleyerek söylemelisiniz. Müşteri yeterince kendini kuaförüne beğeni ve tercih konusunda teslim ediyor mu? Ediyor demek çok zor müşteri kafasındakini diretebilir . Çünkü müşteri kafasındakiyle mutlu olcaktır. Burada bir ego tatmini söz konusu ki burada bir ego tatmin edilecekse müşteri egosunu tatmin edecektir. Burada müşteriyi üzmeden sabırla dinlemek gerekiyor. Müşterinizle empati kurmak durumundasınız. Kuaför duracağı yeri çok iyi bilmeli. Bazen çok az soru sorarak çok şeyler öğrenebilirsiniz. Burada profesyonelce bir iş yapıyoruz dolayısıyla bazen bize ''siz müşterilerinizin özel sırlarını bilirsiniz .'' diyorlar . Ben kişi olarak müşteriyle o denli detaya girmeyi pekte doğru bulmuyorum. KUAFÖR HAKAN GELGEÇ'E BURDAN TEŞŞEKKÜR EEDERKEN KENDİSİNİN YAZDIĞI BİR ŞİİRİDE YER VERMEK İSTİYORUM ; AŞK İÇİN Aşk gençliğini bozuk para gibi harcamayı göze alıp Kanun namına teslimö olmayı red etmektir... Aşk her gün biraz daha karşısında ki insana benzemektir... Aşk alzheimer olzanız bile unutamayacağınız ismin ta kendisidir. Aşk dağ gibi adamın dizlerinin üzerine çökmesidir. Aşk otomobilin plakalarına sevdiğinin harflerini yazmak değil... Birlikte aynı kaderi yazmaktır ... Aşk kafkayı yüzlerce kez okumaktır .. Aşk aynı diş fırçasını birlikte kullanmaktır.. Aşk karşındaki insanı yanlızlıkla bile aldatmamaktır.. Aşk her gün duacı olduğun insana ayrıldıktan sonra davacı olmamaktır... Gerektiğinde yan bahçeden çiçek çalmak, Gerektiğinde bir buket infilaktır... Aşk eline geçen fırsatları kaçırmak sevdiğinin aklından geçenleri yakalamak.. Aşk gözlük takamadan ve gözlerini kırpmadan güneşe bakamktır. Aşk sadece gözlerin yaşlanması değil.. Severek birlikte yaşanmaktır.. Aşk reklam filimi çekmez... Kendilerine aşık süsü veren soysuzların baş rolde oynadığı filimlerde alt yazı bile olmaz... Aşk harcanmaz yaşanır.. Aşk başka biriyle telafi edilemeyecek kadar derin bir kayıptır... İlanlarla aranmaz ... Aşk doğanın en büyük ateşidir Ama sudan sebeplerle biter, ama hiç bir aşk berabere bitmez. Aşk iki kişiden birinin cenaze marşıdır.. Olsun aşk için herşeye değer... HAKANCA... Yalan ve nefret üzerine kurulu bir dünyada aşktan başka neyimiz var? Bu günler sesiz harflerin bile insanlara birbirinizi sevin diye seslediği günler.. Duyuyormusunuz? Bedenlerini gecelik otel gibi kullandıran kadınlar bile aşkı diline dooluyor ya.. Aşkın gücüne gidiyor... HAKANCA... Hayatın en hüzünlü anı... Mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde Açabilecek bir çiçek olmadığını anladığın andır.. Eğer insan bu anı göremezse yada görüpte dikkate almazsa Sonuçta hüsran oluyor.. Değeri olmayana değer verirsen sonuçta hüsran olyor... Bana kiminle arkadaş olmadığı söyle sana ne kadar yalnız olğunu söyliyeyim. En büyük sorun akıllıların kuşku içinde olmalarına rağmen Aptalların küstah bir biçimde kendilerinden emin olmalarıymış.. Dipsiz çalıyı yel alır yel alamzsa el alır.. Değer verdiklerin değerini bilmiyosa .. bırak kendi değeriyle kalsın... HAKANCA... Birinin kimsesi olmak yetmez bizim gibilere.. Biz herşeyi olmak isteriz. Bu ölümsüz sevgilerde inceldiği yerden kopsun Hepimize borçlu hayat.. En kestirme yolu bulduk.. Dünyayı aşk kurtaracak.. Sevemk sizin onurunuz.. Siz yürekten sevensiniz.. Aşk herkesin harçı değil.. Çünkü siz seçilensiniz.. Birlikte poz vermek değil.. Ömür vermek içindir aşk.. GEri sayım başlıyoruz.. 5.. 4.. 3.. 2.. 1.. AŞK..... KUAFÖR HAKAN GELGEÇ MESLEĞİNDEKİ BAŞARISI KADAR ŞAİRLİĞİNDE DE BAŞARISI OLDUĞUNU BEN GÖRDÜM YA SİZ?... ZEKA KAFANIN İÇİNDEKİ ALTIN MADENİDİR...
Kesin ve kesinlikle Müşteri memnuniyetimiz 1. Prensibimizdir...